İkdam ve Tasvir-i Efkâr gazeteleri de İkdam Gazetesi'nden alıntı yaparak mektuba yer verirler, fakat işte bu mektup olayından sonra şerriyle meşhur İsmet Paşa ve kabinesi bu mektubu yayınlayan ya da alıntı yapan gazeteleri vatana ihanet suçu işledikleri gerekçesiyle yargılamak ister ve meclise İstiklal Mahkemesi kurulması önerisinde bulunur ve İstiklal Mahkemesi kurulur, mahkemenin başına İsmet Paşa kabinesinde Bahriye Vekili olan Topçu İhsan (Eryavuz) başkanlığa getirilir.Mahkeme Ankara'dan İstanbul'a hareket edeceği saatlerde Kılıç Ali ve İsmet Paşa heyeti uğurlamak için tren istasyonuna giderler, İsmet Paşa koluna girdiği Topçu İhsan'a
"İhsan bu yayının hilafet için bir olay çıkarmak amacıyla kasten yapıldığına şüphe etme,Haydutların defterlerinin mutlaka dürülmesi lazım" der, yani kısaca bunu yapanları suçlu bul ve mahkum et demenin örtülü halidir bu.
Topçu İhsan ise "Paşam, dendiği gibi bu adamların vatana ihanetlerine kanaat verici bir sonuç alırsam, herhalde gerekeni yapacağıma şüphe etmezsiniz" cevabını verir.
Hüseyin Cahit'i yargılayan mahkeme Hüseyin Cahit'i suçsuz bulur ve bu karar İsmet Paşa'yı çok sinirlendirir çünkü kendisine karşı devam eden bir muhalefet İsmet Paşa için çekilmez bir meseledir,
İsmet Paşa bu olaydan sonra Fuat (Bulca) 'ı İstanbul'a gönderir ve sanıkların mutlaka yargılanmaları gerektiğini bildirir, buna rağmen mahkeme sanıkların beraatine karar verir.
Topçu İhsan bu olayın ardından İzmir'de harp oyunlarında bulunan Mustafa Kemal'e telgraf yollayarak Hüseyin Cahit ve diğerlerinin İzmir'e çağırılmasının onlar üzerinde olum etki yapacağını Mustafa Kemal'e bildirir, Mustafa Kemal ise onların çağırılmasının doğru olmadığını fakat İzmir'e gelirlerse kabul edeceğini bildirir ve yargılananlar İzmir'e giderek Mustafa Kemal'in ilgisine ve övgülerine mazhar olurlar.Bu olay İsmet Paşa'nın pek hoşuna gitmez ve Topçu İhsan'ın hakkında dedikodular başlar, bu dedikodulardan şikayetçi olan Topçu İhsan, Mustafa Kemal'in yanına İzmir'e gider ve derdini anlatır, Mustafa Kemal ona haklı olduğunu ve bu durumu İsmet Paşa'ya anlatmasını söyler, İsmet Paşa İzmir'dedir ve Topçu İhsan onunla görüşmek ister fakat İsmet Paşa evde yok denilerek defalarca kapıdan dönmek zorunda kalır, daha önceki Fethi Bey (Okyar) kabinesinde Bahriye Vekili olan Topçu İhsan, İsmet Paşa kabinesinde de aynı görevine devam etmektedir, fakat bu olaylardan sonra İsmet Paşa onu kabineden çıkarmak ister, bunun için uğraşır ama Mustafa Kemal'e kabul ettiremez bunun üzerine İsmet Paşa Bahriye Vekilliğini tamamiyle kaldırır ve Topçu İhsan Bey de dolaylı olarak kabineden çıkarılmıştır.İhsan Beye gününü göstermekte kararlı olan İsmet Paşa, İhsan Beyin muhalefet hareketi oluşturmaya çalıştığını da Mustafa Kemal'e söyler, bu haberi Mustafa Kemal'e söylerken Mustafa Kemal'in yanında bulunan Ertuğrul Milletvekili Dr. Fikret Bey bu durumu İhsan Beye haber verir ve aradaki bozukluk iyice açılır.Duruma kızan İhsan Bey, İsmet Paşa'ya ağır ve sert bir telgraf yollar, bu telgrafı İsmet Paşa, Mustafa Kemal'e gösterir ve bu telgrafa kızan Mustafa Kemal, İhsan Beye tavır alır,İhsan Bey, Mustafa Kemal ile bu konu hakkında konuşmak ister ve konuşur, Mustafa Kemal ise tavrının nedenini, yazılan mektupta hakaret, tehdit ve tecavüzün bulunduğunu söyler, İhsan Bey ise Mustafa Kemal'e ona karşı gelemeyeceğini ve eğer isterse milletvekilliğinden de çekilebileceğini bildirir, Mustafa Kemal ise aralarını düzeltmelerinin gerektiği cevabını verir, aradan zaman geçer ve ortaya Yavuz- Havuz adındaki mesele atılır, bu Yavuz - Havuz meselesi kısaca Bahriye Vekaletinin Yavuz Zırhlısını tamiri meselesinde yapılan yolsuzluktur, bu mesele mecliste görüşülmeden bir akşam evvel İhsan Bey Almanya'dan gelen Kılıç Ali'ye ertesi gün mecliste bu Yavuz - Havuz işinin konuşulacağını ve Mustafa Kemal'in bu meseleye tarafsız mı kalacağı yoksa kendisini mi koruyacağını öğrenmesini ister ve Kılıç Ali Çankaya'ya gider, kütüphane odasında Mustafa Kemal, İsmet Paşa ve Kazım (Özalp)'ın bu mesele hakkında konuştuklarını Mustafa Kemal'in Başyaveri Ruhusi Beyden öğrenir ve yanlarına gider, neden geldiğini anlayan Mustafa Kemal, Kılıç Ali'ye "İhsan için mi geliyorsun?" sorusuyla karşılar ve Kılıç Ali "Evet Paşam" diye cevap verir, Mustafa Kemal İhsan Beyin ne istediğini sorar ve Kılıç Ali'de "yarın mecliste yapılacak görüşmelerde tarafsız kalmanızı ve kendisinin en azından böyle korunmasını istiyor " der.
Ertesi gün mecliste görüşmeler yapılır,İsmet Paşa kürsüye çıkarak "2 milyon lira sarf ederek çürük bir havuzun milletin başına yıktığını" belirterek İhsan Beyi suçlar, İhsan Bey savunmasını yapar, İmste Paşa Yüce Divanda yargılanmasını meclisten ister ve büyük çoğunlukla kabul edilir ve Topçu İhsan suçlu görülerek 2 yıl hapis cezasına çarptırılır ama İsmet Paşa'nın şerri daha bitmiş değildir, İhsan Beye olası saldırı ve suikaste karşı hapiste tek başına kalacağı bir yer bulunması hapishane müdürlerinden istenir fakat bunu isteyen kişiler hakkında dedikodular yükselir, Cumhuriyet Tarihi'nde ilk kez bir bakan Yüce Divanda yargılanır, olayın garip olan kısmı ise Topçu İhsan İstklal Mahkemesi görevindeyken eğer Hüseyin Cahit (Yalçın)'i İsmet Paşa'nın istediği gibi yargılasaydı acaba başına bunlar gelir miydi? yoksa yaptığı yolsuzluklara göz mü yumulurdu ? İşte bunlar merak konusu.Bu olayı anlatan Kılıç Ali, İsmet Paşa'dan şikayetçi olmalı ki açık açık dile getirebilmiş, Kılıç Ali'nin Anılarında bu ve benzeri daha bir çok olay anlatılmakta.
Kaynak : Atatürk'ün Sırdaşı Kılıç Ali'nin Anıları Sayfa ; 246 - 255